6 Aralık 2016 Salı

SEVDİĞİNE SÖZÜ OLAN ....]
-Seni buraya niye  çağırdım biliyor musun delikanlı?
+Hayır bilmiyorum ama tahmin edeyim:
Hımm,kızınızın sevdiği oğlanla tanışmak istediniz belki?Yanlıs mıyım?
-Hayır!Ne munasebet,aç şu kulağını aç ve dinle sersem!Kızımdan uzak duracaksın,ne istersen veririm sana,anlaştık mı?
+Ne kadar uzak?Nefes almayacak aralık  kadar mı ?Ya da dur ,Yeşil Çam Filmleri geldi aklıma:
"Nayırrrr,nolamaz,kızınızı bendenizden ayıramazsınız!Benim aşkım satılık değil matmazel..!Satılık değilllll,anlıyor musunuz!!!"
demeyeceğim tabiki de!
Evet satılık aşkım.Ne istersem verirsin ha?Tamam ozaman:Oturduğun evden,arabana kadar,hic bir seyin kalmayacak!Evet bunu yapabilir misin?Hiçbirşeyin olmayacak.
Sıfıra sıfır,hım?
-Bunu yapamazsın,bu gaddarlık resmen!
+Neden ki? Kızınıza karşılılk herşeyiniz işte?
-Bu gaddarlık!Senin sevgin bukadar demek !
+Ne münasebet!Ha şöyle!O zaman aç şu kulağını ac ve dinle :
Kızınız ile birbirimizi seviyoruz.Sen onun duygularini önemseme yolunda onu nefessiz bırakacaksın!Bizi hissettiklerimizden ayrı olunca hiçbirşeysiz kalmıs olmayacağız ve sen bunun bedelini ödetmenin mutluluğuyla gurur duyarken gaddar olmayacaksın ha!öyle mi?
Neden onun mutlu olduğu birşeyden uzak tutmayı isteyesiniz?Sizinki mi gaddarlık benimki mi?Ha ben gaddarsam şayet: benim gaddarlığım size olmuş olacak.Peki ya siz,siz nasıl kızınıza gaddar olursunuz!
Bence siz ne yapın biliyor musunuz:
"Sevdiğine bir kilim dokuyan aşıkları" anlamadan okumaya kalkışmayın hanımefendi!
Hım,bu arada tanıştığıma çok memnun oldum.Bence sizde memnun olmaya uğraşın,sonuçta çok karşılaşacağız ...
Ve kızınızın bu memnuniyetinize çooook ihtiyacı var!
İyi günler...
İshak Merdo

14 Ekim 2016 Cuma

TUTUNAMAYANLAR 1
...
-Neden geldim bu uçurumun kenarına?Neden düşemiyorum içime...
Neden,neden,neden Tanrım?
+Hey bilader kimle konuşuyorsun sen?
-Hiç...
+İçtin mi sen yoksam ?
-Yooo.içmedim,içmem ben,her içen benim gibi mi yoksa?
+Bilmem her halde kendi kendine konuşanların hepsi sarhoş değildir,mesela ben sarhoşum ama seninle konuşuyorum..:)
-Yok,ben kendi kendimle konuşmuyorum.Tanrıyla konuşuyorum.
+Halla halla,hadi ben sarhoşum,sen içmeden sarhoş olmuşsun bilader,garipsin...
...
-İyi de neden ben bu uçurumun kenarındayım bilmiyorum.Hem sen kimsin,necisin?
+Mıcır Fevzi derler bu alemde,hamalım:taş taşırım,insanların yükünü taşırım,insan taşırım,hayvan taşırım,eşya vs.Dert taşırım en önemlisi dert paşam!Gece gündüz işim bu,akşamları da bu uçurumun kenarına gelir içerim,hiç düşmedim ama,:)sabah güneşin doğuşuyla uyanırım,yeni gün yeniden doğarım!Senin gibi hiç sormadım:"neden ben diye?"Çok öyle maneviyatlıda konuşamam ama kendim  bildiğim kadarıyla ,Tanrı bütün imkanları elinden almaz insanın!Seni buraya getiren senin seçimlerin olabilir,bence en çok sen bilirsin bu uçurumun nedenini,Tanrı değil!
...
-Ben de Halil.İyi konuşuyorsun.
Doğru.Beni bu uçuruma getiren kendim ile aramdaki mesafem olabilir!
Kendi uçurumumun kenarındayım,bunun bilincindeyim.
+O halde Bildiğin sorularla Tanrıyı meşgul etme,şöyle kenara geç,bak yeni bir gün,
Güneş doğuyor..!
İshak Merdo

20 Eylül 2016 Salı

KRALİÇE'NİN ELMALI TURTASI!

Kendi güzelliğine inancı olmayan Kraliçe tüm ihtişamıyla  aynasının karşısına geçti ve aslında kendine olmayan inancıyla sordu:
"Ayna ayna,söyle bana,var mı benden daha  güzeli bu dünyada?
"Evet !"dedi ayna,"evet var kraliçem!"
"Kim peki bu çabuk söyle!" deyip aslına döndü bir an kraliçe çirkefleşerek...
"Pamuk prenses!" dedi ayna,
"efendim o kişi pamuk prenses!"dedi...
Kraliçe hemen cadı oldu zaten hep öyleydi ve elindeki bir sepet kötülükle güzelin evinin yolunu tuttu, elde edemediği güzelliği başkasının güzelliğini,hayatını berbat etmekle bitirmekle elde edeceğini sanmış ama nihayetinde iyi olan güzel olan kazanmıştı
[Velev ki başarılı olsaydı,güzeller bitecek miydi?
Sanmı"yorum"!
Çünkü:
Kraliçe kendine  kendine olan inançsızlığından vazgeçmediği müddetçe,güzelliğine inandıracak kimseler arayacaktı ve karşısına rakipler çıkaracak gücünü ise  onları bitirmekle harcayacaktı.]
-Peki ya  ayna?
[Ayna da  hep bir güzeli onun karşısına çıkaracaktı, ta ki kraliçe kendisine gönül penceresinden bakana dek ...]
İshak Merdo

13 Eylül 2016 Salı

NE GÜZEL ARKADAŞTIK SENİNLE...

Keşke seninle başka bir yerde karşılaşsaydık ama ama bu kalbin durağı olmasaydı!
Misal:
Bir kafede siparişini alan bir garson olsaydım hem de hiç oralı olmasaydım:''Başka bir arzunuz var mı?''dedikten sonra,siparişini alıp uçsaydım yanından.
Misal:
Sinema biletini kesen gişe memuru olsaydım:''öğrenci -sivil şu kadar ,falan filan  bayan.'' dedikten sonra  muhabbete nokta koyup  işime baksaydım da hiç göz göze gelmeseydik kalbinin durağında,bundan ziyade..!
Misal:
Müşteri hizmetlerin olsaydım milyonlarca insan içinde senin de sesin sıradan bir ses olsaydın benim için ve ben sadece:''Sizin için yapmamı istediğiniz başka bir işlem var mı?'' dedikten sonra:''Bizi aradığınız için teşekkür ederiz!size.'' deyip asla senli benli  olmasaydık kalbin dudağında …
Uzun yol seferlerinde ,dinlenme tesislerinde ayrı arabaların yolcuları olsaydık hiç aynı durağa denk gelmeseydik bile.
Seninle bir filmin tutulmuş figüranları olsaydık :''Kestik,tamam,bitti!''dedikten sonra  bizimde rolümüz bitmiş olsaydı ama asla kalbin repliğinde durmasaydık,tutulmasaydık sözcüklere!
Keşke sadece mahelle arası arabaların ardı sıra koşsaydık ,arkasına  asılı olan çocuklar olsaydık da  tutunduğumuz araçlar olsaydı da yüreğine tutulmasaydım.Kalbimizi hiç bulaştırmasydık bu işe.
Dilimiz tutulsaydı,yüreklerimiz,ellerimiz yerine de birbirimizi tutmasaydık,tutulmasaydık kalbin kulağına…
 Keşke sen benim sıradan herhangi bir arkadaşım olsaydın,seninle farklı bir yerde  dost rıhtımda arkadaşım,içkide sırdaşım evimde gardaşım gibi olsaydında sevda olmasaydı hiç aramaızda.
Ne kadar isterdim  bilemezsin.İstiyorum çünkü senin hayatında sıradan biri olma ihtimalim bile gitti çünkü seninle biz olduk,sevdik birbirimizi …
Çünkü;kavuşamadık ,uzak düştük bitirdik ikimizi…

Çünkü,aynı muhabbetten hüküm verdi kader bize,çünkü bizden önce yazımış keşfedilmişti,yazılmıştı alınyazım.
Sevdik,sevgili gitti!
Can gitti,iki cihan küslük kaldı ellerimizde!Biz artık birbirine uzak ve birbirine okadar yakın yakın atan iki kişi olduk kalbin ritminde!
Ve Keşke sevgili olmasaydık da yine yol alsaydı eskisi gibi muhabettemiz,dostluğumuz ,yolculuğumuz...
Sevmeseydik de bertaraf olsaydı aradaki soğuklumuz!
Var olsaydık yine  kaybolsaydı yokluğumuz,
Sevgili..!

31 Ağustos 2016 Çarşamba

SELVİ BOYLUM Al YAZMALIM...

"Selvi Boylum Al Yazmalım."
Bu filmi hatırlıyorsun değil mi Ela?
+Evet,tabi ki de...
-Peki peki sen Asya olsaydın İlyas'a  bir şans verir miydin?
+Vermezdim!
İlyas da benim vazgeçtiklerim arasında yerini alırdı çünkü...
Çünkü bir kadın sahiplenmeyi gördükçe , uğruna emek veren için herseyi göze alır ve  sever..!
Biz güçlüyüz!İlyas duygusallığı inancımızla cenge tutuşturdu,yakmak isterken yandı.
Beni istediği biri  kabul etti ve bununla çıktı yola,zaten biz hep istenilen gibi algılandığımız için değersiz bir eşya gibi olduk ve zamanı gelince vitrinde yeri değiştirildik.
O sandı ki gerçek sadece onu görmekti o sandı ki bütün kapılara emin açılacak sadece o olacaktı,
O sevmeyi üzerine yazılmış bir yazgı saydı.
Ben gitseydim o kazanacaktı bense  yine onu ve kendimi kaybedecektim:Çünkü birini yerine diğerini gerçek yerine koymayacaktım...
Film de tam olarak bunu diyordu:''Sevgi emekti!''
O, bu sevgi için emek harcamadI belki de biz başka bir filmde birleşirdik ama bu filmde asla olmazdı ben Asya olsaydım eğer.
-Yani başkasından giden Asya'dan da mı giderdi diyorsun?"
-Evet!Değerli olan her şey karşılığını bulur,iyiler bunun için beklemeyi sever.Bu inanç onları,yani iyileri güçlü kılar.
-İlyas kötü biri miydi peki?
+Hayır tabi ki de !İyiydi fakat benim yazgımda onun yerini daha iyi biri aldı.Belki onunla başka bir filme kaldı buluşmamız bunun gerçek hayatta ki yansıması ise  güneşe yazı yazmak olurdu.
-İlyas giderken yolda kayboluşu hüzün vermedi mi sana peki?
+Verdi,vermez olur mu !ama bir kadın vazgeçtimi yol da biter gözünde  yolcu da..!
- Anladım.
İshak merdo

22 Ağustos 2016 Pazartesi

#TERÖREHAYIR!


KOCAKARILILAŞTIRDIKLARIMIZDAN MISINIZ?

Adamın birinin yanından bir hırsız geçiyormuş adam yanından uzaklaşan hırsıza garip garip bakmış,sonra bir de bakmış ki cep telefonu çalınmış!!!
Elini cebine atmış almış telefonu:
 ''alo noldu ''demiş?Eşi :''gelirken iki tane tuz geti.''demiş.
tamam demiş ve telefonu eşinin suratına kapatayım derken kendi suratına kapatmış,
adam hastanelik olunca ölmüş eşide getirdiği tuzu yarasına tuz basmış. :(

21 Ağustos 2016 Pazar

SUDAN SEBEPLER...



Bİ ,İNSANOĞLU ADAM Bİ İNSANOĞLU SEYYAR SATICIDAN SAAT ALMIŞ DEMİŞ BU SAAT SU KAÇIRIYOR MU?

SEYYAR ADAM YOK DEMİŞ KAÇIRMIYOR..

ARADAN BİR KAÇ ARA GEÇTİKTEN SONRA SAATİ ALAN ADAM, KENDİSİNE SAATİ TAKAN SEYYAR ADAMA GELİP DEMİŞ:

''BRE ZINDIK SEN NE BİÇİM Bİ SATICI ADAMSIN?''

O SEYYAR ADAM DA :

''NOLDU LAN SAATİ "TAKTIĞIM "ADAM DERDİN NE?''DEMİŞ.

SAATİ ALAN ADAM :''BU SAATİ ALIRKEN SU KAÇIRMIYOR DEDİN ?AMA SU KAÇIRIYORMUŞ?"

DEMİŞ.

SAATİ,SAATİ ALAN ADAMA TAKAN SEYYAR ADAM:

''DOĞRU KAÇIRMIYOR,SUYA KOYMAZSAN KAÇIRMAZ!'' DEMİŞ!

SAATİ ALAN ADAM :''HAKLISIN BEN BUNU DÜŞÜNMEMİŞTİM'' DEMİŞ VE SARILMIŞ BARIŞMIŞLAR...

İshak Merdo

16 Ağustos 2016 Salı

YANDIM AYS Tİ!


  Çay pişirilen ve satılan bir dükkancıda oturup çay içen iki tane insanoğlu insan yaşarmış,bunlar biri depdemli diğeri depdemsiz çay içen iki densizin önde gideniymiş.
Kendi kendilerine konuşurken çay soğumuş kalmış,çayı satan çay ocağının çaycı elemanı insana seslenip demiş bu ne biçim bi tane çay!???
Çayı satan çay ocağının çaycı insan elemanı:" hayırdır abi noldu?"diye sormuş.
"Çay soğuk !"demiş.
Çaycı insanı sonra bu iki densizden birine tekrar bi çay getirmiş,yine dalmış gitmişler yine çayı hafiftan soğutan adam bağırmış demiş: "çaycı insanı çay soğuk!"
Üç aşağı beş yukarı üç beş dakika arayla üç beş kere bu şekilde yapmış.
En sonda yine çay soğuk bunu değiştir deyince,çay ocağının çay satan çaycı insan elemanı bardağı adamın kelinden asağı boşaltmış.
Adam birden yandım anammmm demiş ...
O sırada patronu çay satan elemana yaklaşa yaklaşa yaklaşmış tam kovdum ulan seni diyecekken,çaycı eleman:"bak patron çay soğuk değilmiş!"
Patron olayı şıp diye idrak edip elemanını ensesinden öpmüş.
O densizler de densiz densiz yoluna devamsız devamsız devam edip gitmişler....
İshak Merdo
İshak Merdo

14 Ağustos 2016 Pazar

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZIN BAŞINI BAĞLAMALI MI YOKSA BAĞLAMAMALI MI?

Robinson yanlış mı yapiyordu?
Zenginden alıp fakire vermeyecekti!
Ya da tam tersi,verecek miydi?
Peki Ya şu  kırmızı başlıklı kız?
Annesi tarafından ıssız ormana salınmalı mıydı?Çocuk anneden alınıp devlet kontrolüne verilmemeli mi sizce de ?
Buncacık kız tek başına "görevimiz tehlike mi?" oynayacak hep belgrad ormanlarında?Babası nerde bu kızın hiç sorgulayanımız oldu mu?
Allah bilir faili hiç de meçhul olmayan,burnuma pis pis kokuları gelen bir cinayetten ötürü telef oldu gitti gibi geliyor!
Niye, madem kaynatasını çok seviyor gelin hanım!Neden o hasta kadına evinde bakmıyor?
Çatlayasın sen,kadını ormanın derinliklerinde mındar ettin!

Peki ya bir hayvanoğlu hayvana laf anlatamayacağını bilmesine rağmen kurda sepetinden neden  bir kurabiye vermedi de itle it oldu bu kız!
O kurt, kurabiye için mi yoksa kızı yemek  için mi babaanneyi dolaba attı?
Madem kurt insan yeme derdindeyse neden kırmızı şapşik kızın babannesini dolabın içinde saklı tuttu, yeseydi ya?Yoksa kurt da mı gurme çıktı?
Neden kırmızı şapşik kız babaannesini yeniden tanıyormuş gibi ahiret sorularıyla kurdu çileden çıkarttı ?
Ben babaannesinin yerinde olsaydım,kendisine bir kurabiye yedirip onuda ağzından burnundan getiren,kendisini tehlikeye atan bu kızdan uzak dururdum!
Böyle olacaksa,Kurabiye eksik kalsın!
Robinson da bu işi makbuzla yapsın!
Absürt Komedi\İshak Merdo

20 çocuklu adam.

Bir gün bir tane bi insan çoçuğunun 20 çocuğu varmış iki tane de bu insan çocuğunun eşi varmiş.
Bir çocuğu tsunamide kaybolmuş bi annesinin umrunda degilmiş cünkü 20.cocuk kumadanmış.
Kuma  20 yıl sonra bi çocuğunun olmadığını kaybolduğunu farketmiş hep üzülmüş.
İnsan çocuğunun babası, pazarda parayla yemek satın alırken yıllar sonra  bi çocuğun yanlışlıkla ayağını kırmış,sonra çocuğa demiş sen benim kaybolan çocuğuma cok benziyorsun oda demiş sende benim babama sonra aniden şimşek gibi ikisininde beyinciği dank etmişki bunlar baba ve oğulmuş!
Babası,ayağını yanlışlıkla ortadan ikiye kırdığı oğlunu affetmiş sonra demiş bidaha 20 çocuk yapanın!
Kendi evlerine gitmisler bulduğu insan çocuğuyla beraber ehli dünyada  mutlulaşarak mutlu yaşamışlar...
AbsürtKomedi\İshak Merdo

13 Ağustos 2016 Cumartesi

Aslı Gibidir.


SERAP GÖRMEK!

Yâr!Senin acı dediğini,
ben içimde erittim.
Ben,benlik deryasında,
göz yaşımla boğuldum.
Yitirdiklerimin hepsi sevdiklerimdi.
Sarıldıklarım,yanıldıklarım da onlardı.
Onlar yüzünden bugün zarardayım.
Tövbe kapısını vuran da benim.
O kapıdan kaçan da..
Yüzüm yere serilsin!
Adam olanda benim,
Kendini adam sanan da...

Absürt Komedi

Bir gün bir insan evladının bir kızı evlenmiş ve yeni doğacak bir çocukları olacakmış.
Çocuğun olacağı gün çok yakınmış ve çocuk olmak üzereymiş ama henüz olmamış,aradan iki gün sonra çocuk evde değil  hastanede dünyaya gelmiş herkes çok mutluymuş niye ağlasınlar ki?
Hiç!
Ama çocuk ağlıyormuş ama mutsuzluktan değil  adet yerini bulsun  diye ağlıyormuş,sonra artık   çekirdek aile olan bu çifte ,bir bayan olan hemşire gelip gözünüz aydın bir kızınız oldu müjdesini   deyip söyler  söylemez  yıllık tatile gitmiş.
Aradan on gün geçince bu çift farketmiş ki çocukları kendilerinin değil çünkü çocuk erkekmiş,bu çekirdek çift hastaneyi basmışlar,doktorlar çifte sakin ol dediyse de bunlar iyice dellenmiş ve  sakin olmamışlar.
Mecburen sakinleştirici iğne vurmuşlar bu deliren ama haklı olan ama sakin olmayan çifte.
Çocuklarının karıştığını söyleyen ve  aynı gün hastaneye gelen  bir çifte de aynı muammeleyi uygulamışlar iş DNA testine kalmış, testte hiç bir yanlışlıklı yokmuş çocuklar doğru verilmiş .
Hepsi  birden şaşkınlıktan şaşkına dönmüş!
Küçükhanım tatilden dönünce anlaşılmış ki müjdeyi yanlış verdiği ortaya çıkmış...
Oğlu olmuş olan çifte kızınız,
Kızı olan çifte de oğlunuz oldu demiş.
Meğer o günü   kızınız olmadı dediği çiftin gerçek de kızı ,
oğlunuz olmadı dediği çiftinde gerçek de  oğlu olmuş..!
İşte insana bu pes dedirten bir insansı hikaye...
Atalarımız ne demiş,
Muhakkak bir şey demişlerdir...
Vesselam.

11 Ağustos 2016 Perşembe

Canandan dinle,cananı gör!

Ben annensiz kalinca bir kadinin değerini anladim,
Annene yardım ettiğinde nasılki hayırlı evlat oluyorsan eşine yardım ettiğinde de hayırlı eş oluyorsundur.
Kılıbık değil!
Eşine iyi bak,adı kılıbık her ne olursa olsun sen ona iyi bak.
Olur da ilerde  bu konuşmayi yapmak zorunda kalmazsin Oğul!

Rapunzel'in Yüksek Yüksek Tepedeki Kulesi!

Rapunzelin yüksek yüksek tepelere kulesini kim dikti?
 Kadınların erkeklerin tepesini attırmasının altında yatan sebep:
Evlenirken dinledikleri türküde ifade ettikleri: "Yüksek yüksek tepelere evin kurulmamasını" istemelerine karşılık,erkeklerin onları o günden beri hiç anlamamış olması ve kızı yüksek yüksek tepelere esir etmesi yatıyor.
Düşün,Rapunzel bile bir hayırsızın yüzünden tepedeki kuleden kurtulmak için saçını başka biri için süpürge etmiş!
Türkünün devamında:" Annemin yelkeni olsa kaçsa da gelse ."diyor.
Yelkenle kaçsa?
Herhal de deniz kızı da bu olsa gerek ki kız kulesinde anne, yelkenliye muhtaç!
düşünün nasıl bir sendrom yaşatıyorsunuz insanlara?
Türkü bitiminde de :"Hem anne mi hem baba mı özledim deyip,normalde sadece ikisinden birini,annesini özlemesine rağmen ,o acıyla ikisini de özledim cümlesi kurdutmuşsunuz.
Yazığhhhla onları da günahla !
onlar da insan!onların da bi canı var... :(

Bazılarına Laf Anlatmak!


Deveye :"Niçin boynun eğri? "diye sormuşlar.
Deve:
"Ulan hayvan mısınız nesiniz?Ben nasıl konuşayım!" demiş.
[Çok eğri oturup ,doğru konuşmuş.]
İshak Merdo
Evrensellik?
''Kendini yenen,dünyaya hakim olandan güçlüdür.''der ,Buda.
Evrensel bir mesaj gibi geldi bana...
Aynı Said Nursi'nin:''Hakiki imanı elde eden kişinin,kainata meydan okur!''iletisinde ki gibi...
Sanırım insanların isteğine göre cevap vermeyince bırakılıp köşeye itildiler...
Doğruyu dile getirdikleri için dün yok sayılıp,
bugün ise iyi ki varmışlar ifadeleriyle varlıklarına şükrettiler...
Hep yadırgadılar...
kabullenemediler...
yargıladılar...
Nafile yıldızları idam etmek isteği gibi bir şeydi yapmaya çalıştılarkİ tutmadı...
Şimdi bakıyoruz da çoğukez kime kandıysak hep eksik kalıyoruz, az tercih edilen bir yolu seçerek mutlu olabilmekte mümkünken,korkularımızın bizi yönetmesine,gerçeği görmekten kaçarak,
yine biz izin veriyoruz..
Azıcık korku iyidir,
İyi olmayan çoğalttığınız bu azların sizi yönetmesidir...






Ben aslında seni özlemedim,sadece çok aklıma geliyorsun,yoksa bir şey olduğu yok...
ya da yok olan bir şey var...? İshak Merdo

ÜNZİLE

  Babam ile annem kavga ettiklerinde ben hep ortalarında dururdum. Arada dururum,orta yolu bulurum anlamında değil, bir çocuğun boynu nasıl ...